Genel Başkan Yardımcımız ve Sosyal İşler Başkanımız Abdullah Aslan, İBB Meclisi’nin İstanbulkart kullanımında öğrenci için yapılan indirime 30 yaş sınırı getirilip bu öğrenci kartı sahiplerinin indiriminin yüzde 10 olması kararlaştırılmasına tepki gösterdi.

İBB Meclisi’nin 11 Temmuz'daki ayın son toplantısında İstanbulkart kullanımında öğrenci için yapılan indirime 30 yaş sınırı getirilmiş ve bu öğrenci kartı sahiplerinin indiriminin yüzde 10 olması kararlaştırılmıştı. Yeni tarifeye göre 30 yaş ve üstü öğrenci kartı sahipleri için aylık abonman ücreti 1412 lira oldu.

İBB'nin kararı hakkında X adlı sosyal medya hesabından açıklamada bulunan Genel Başkan Yardımcımız ve Sosyal İşler Başkanımız Abdullah Aslan, ciddi bir ayrımcılığın söz konusu olduğunu ve bu tarifenin kesinlikle düzeltilmesi gerektiğini vurguladı.

Aslan'ın yaptığı açıklama şu şekilde:

"İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), temmuz ayı sonu itibariyle geçerli olmak üzere toplu taşıma kullanımında öğrencilere yönelik yeni bir karar almıştı. Bu karara göre, indirimli İETT kartları için bir yaş sınırı getirildi.

Alınan karar gereği, Tam İstanbulkart, Aylık Tam Mavi Kart ve Tam Aktarma bedellerinde 30 yaşından gün almış öğrenciler için indirim oranı artık sadece yüzde 10 olarak uygulanıyor.

Şu an normal aylık tam abonelik ücreti 1570 TL’dir. Öğrenciler tam aylık abonelik için 282 TL öderken, 30 yaşından gün almış öğrenciler ise artık 1413 TL ücret ödemek zorundadır.

Burada ciddi bir ayrımcılık söz konusu ve bu tarife kesinlikle düzeltilmelidir.

Eğitim, toplumların gelişiminde en önemli unsurlardan biridir. Eğitim alan bireyler, toplumun her kesimine katkı sağlar ve bu katkı, bireyin yaşı, cinsiyeti veya sosyal statüsüne bakılmaksızın eşit olarak değer görmelidir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından alınan karar, eşitlik anlayışını sorgulatır niteliktedir. 30 yaş üstü öğrencilerin, ‘öğrenci indirimi’ hakkının kaldırılması, eğitimde yaş ayrımcılığına yol açabilecek bir adım olarak değerlendirilmelidir.

Eğitim, bireyin hayat boyu devam eden bir sürecidir. 30 yaşına gelmiş bir kişinin öğrenci olması, eğitime olan bağlılığını ve gelişime olan inancını gösterir.

Bu yaştaki öğrenciler, genellikle yüksek lisans, doktora veya ikinci bir üniversite eğitimi gibi ileri eğitim süreçlerinde yer alırlar. Bu süreç de gençlik yıllarında alınan eğitimden çok daha maliyetli ve zorlayıcı olabilir. Bu nedenle, 29 yaşındaki bir öğrenci ile 30 yaşındaki bir öğrencinin farklı muamele görmesi, eğitimde fırsat eşitliği ilkesine de aykırıdır.

Eğitimde yaş ayrımcılığının önlenmesi için, tüm öğrencilere, yaşlarına bakılmaksızın, eşit haklar tanınmalıdır. İBB’nin aldığı bu kararı gözden geçirmesi ve 30 yaş üstü öğrenciler için de indirim uygulamasını geri getirmesi, eşitlikli yaklaşım açısından önemli bir adım olacaktır."