Genel Başkan Yardımcımız ve Mersin Milletvekilimiz Faruk Dinç, “Lübnan ve Gazze'ye insani bir koridorun acil bir şekilde açılması gerekiyor. Özellikle işgal güçleriyle ticaret yapan tedarik zincirlerine darbe vurulmalı. İşgal güçleriyle her türlü ticaret kesinlikle kesilmelidir.” dedi.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Yardımcımız ve Mersin Milletvekilimiz Faruk Dinç, siyonist işgal çetesinin Gazze ve Lübnan’da devam eden saldırıları, işgal rejimi ile devam eden ticaret, ABD’nin ateşkes ve müzakere oyunu ile ilgili değerlendirme ve uyarılarda bulundu.
Dinç ayrıca, siyonist rejimin spor dalında faaliyet gösteren
takımlarının uluslararası müsabakalardan men edilmesi gerektiğini ve millî takımımızın
basketbol müsabakasında israil takımı ile sahaya çıkmaması çağrısında bulundu.
Genel Başkan Yardımcımız ve Mersin Milletvekilimiz Faruk Dinç, son olarak artış gösteren intihar vakalarına dair veriler
paylaşarak uyarılarda bulundu.
Gazze'de soykırımın devam ettiğini hatırlatarak sözlerine
başlayan Dinç, "Bir yıldan fazladır Gazze'de soykırımlarına devam eden
işgal güçleri, son zamanlarda Lübnan'a da bu katliamlarını sıçratmış
durumdadır. Yasaklı silahlar kullanılmakta ve adeta her iki ülke de kan gölüne
çevrilmektedir. Sadece yasaklı silahlar değil bir de açlık silahı da
kullanılmakta. Bugün Gazze’nin kuzeyi maalesef abluka altına alınmış. Oradaki
insanlar açlık ve yoklukla karşı karşıya. Bu abluka politikalarını daha da
sıkılaştırarak oraya suyun gıdanın ilacın girmesine engel oluyorlar. Kış
aylarına yaklaşıyoruz. Bu soğukta oraya yakıtın da girmesini engellemekteler.
Halkı göçe zorlayarak Gazze'nin kuzeyini insansızlaştırmak istiyorlar. 400.000
insanın olduğu Gazze'nin kuzeyinde tüm insanlar toplu ölümle karşı karşıya. Bu
konuda çağrımızı yineliyoruz ve diyoruz ki hem Lübnan'a hem de Gazze'ye insani
bir koridorun acil bir şekilde açılması gerekiyor." diye belirtti.
“İşgal güçleriyle her
türlü ticaret kesinlikle kesilmelidir”
Siyonist rejim ile her türlü ticaretin durdurulması
gerektiğini vurgulayan Dinç, ABD’nin ateşkes oyununa da dikkati çekerek, "
Özellikle işgal güçleriyle ticaret yapan tedarik zincirlerine darbe vurulmalı.
İşgal güçleriyle her türlü ticaret kesinlikle kesilmelidir. Bu konuda her
seferinde siyonizmin yayılmacı politikasından bahseden Türkiye, işgal
güçlerinin tedarikçilerinden olan Azerbaycan üzerinden devam eden ticareti
sonlandıracak adımlar atmalı. ABD bir yıldır sürekli yaptığı ateşkes oyunuyla
adeta işgal güçlerine zaman kazandırmaya çalışıyor. Ateşkes oyunu içerisinde
bir yandan müzakerede yer alırken bir yandan da işgal güçlerine silah
tedarikinde bulunmaya devam ediyor. ABD'nin bu oyununa hiçbir İslam ülkesi
aldanmamalı ve bundan dolayı Gazze'yi gündemden düşürmemeli. Her platformda
Gazze gündem edilmeli ve İslam ülkelerinin harekete geçirecek baskılar
yapılmalı." dedi.
Siyonist işgal rejiminin saldırıları sonucu şehid edilen
Lübnan Hizbullah'ı Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safuyuddin'e rahmet dileyen
Dinç, tüm Lübnan halkına başsağlığı temennisinde bulundu. Dinç, ayrıca Lübnan
Hizbullah'ının şehid edilen Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın yerine seçilen Şeyh
Naim Kasım’ı da tebrik etti.
“Maccabi Playtika Tel
Aviv Basketbol Takımı sıradan bir spor takımı değildir, soykırımcılar için
bağış çağrısında bulunuyorlar”
"Siyonizm sadece Filistin’i işgal etmemiş. Siyonizm
aslında tüm dünyayı işgal etmiş durumda." diyerek sözlerine devam eden
Dinç, “Türkiye Millî Basketbol Takımımız ile işgal güçlerinin takımı arasında
oynanacak müsabaka kendi ülkemizde oynanması gerekirken maalesef Litvanya'da
taraftarsız bir sahada oynanmak zorunda bırakıldı. Gerekçe olarak ise siyonistlerin
takımının ülkemizde can güvencesi yokmuş. ‘Bunlar sporcudurlar, bunların kadın,
çocuk ve sivil katliamları ile ne alakası var?’ denilebilir ama çok alakası
var. Bizzat bu Maccabi Playtika Tel Aviv takımı kendi internet sitesinde
soykırıma açık bir destek sunuyor. Soykırımcılar için bağış çağrısında
bulunuyorlar. Soykırımcıların çığırtkanlığını yapıyorlar. Bunlar sıradan bir
spor takımı değildirler.” ifadelerini kullandı.
“Takımımızın
kaybetmesine mal olsa da hiçbir şekilde bunları meşrulaştırmamak adına sahaya
inilmemesi gerekir”
Siyonist çetenin tüm takımlarının uluslararası müsabakalardan
men edilmesi aksi takdirde Türkiye Millî Basketbol Takımının bunlarla aynı
sayaya çıkmaması gerektiğini belirten Dinç, “Kaldı ki Ukrayna-Rusya savaşı
sebebiyle Rusya takımı uluslararası müsabakalardan çıkartıldı. Ancak işgal
güçleri soykırımlarına devam etmelerine rağmen uluslararası müsabakalarda
oynamaya devam ediyorlar. Rusya'nın tüm turnuvalardan çıkartıldığı gibi aynı
şekilde soykırımcıların tüm spor dallarında oynayan takımlarının da bir an önce
tüm uluslararası müsabakalardan men edilmesi gerekiyor. Hiçbir takımın da bu
işgal destekçisi takımlar ile sahaya çıkmaması gerekiyor. Siyonist rejimin
takımları ile aynı sahada yer almak bir nevi siyonistleri meşrulaştırmaktır.
Bizim basketbol takımımızın da söz konusu işgal rejiminin takımıyla sahaya
inmemesi gerekiyor. Herkes bu konuda sorumluluk almalı. Takımımızın
kaybetmesine mal olsa da hiçbir şekilde bunları meşrulaştırmamak adına sahaya
inilmemesi gerektiğini belirtiyoruz." dedi.
“Manevi boşluk
yaşayan gençlerimiz, çözümü intiharda arayabiliyorlar”
Gençlerin intihar vakalarını yönelik değerlendirmelerde
bulunan Dinç, şunları kaydetti:
“İntihar ile ilgili istatistiklere bakıldığı zaman 2000’li yıllarda
oran yüz binde 2.8'di. Ancak 2022 TÜİK verilerine göre bu oran yüz binde 4.88
olmuş durumda. Dünya genelinde ise 40 saniyede bir genç intihar ediyor. Gerçekten
ciddi bir rakam… Gençlerimiz ellerimizden kayıp gidiyor. Bunun sebeplerine
bakıldığı zaman ekonomik, psikolojik birçok sebebi var ama en önemlisi manevi
boşluktur. Manevi boşluk yaşayan gençlerimiz, çözümü intiharda arayabiliyorlar.
Avrupa'da yapılan bir araştırmaya göre manevi destek alan gençlerde %30
oranında intihar vakaları azalıyor. Uyuşturucu madde kullanımı ve alkol
tüketimi ile birlikte intihar vakaları, %50 artış gösteriyor. Bu veriler
üzerinden bu meselelerin konuşulması gerekiyor. Bunlara çözüm bulunması lazım.
İntihar vakaları ve sebepleri ortadayken gençlere manevi
bakımdan bir yatırım yapılmıyor. Gençlere manevi destek sunacak programlar,
sosyal aktiviteler yeteri kadar sunulmuyor. Bunların yerine festivallere
milyonlarca lira aktarılıyor. Bu aktiviteler gençlerin maneviyatlarını
güçlendirmek yerine gençleri tahrip ediyor. Bu konuda diyoruz ki kültür ve
sanat önemli ancak bu gençleri manevi olarak güçlendirecek ve onlara sosyal
aktiviteler sunacak çerçevede yapılmalı. Kendi medeniyetimize ve değerlerimize
dönmeliyiz.”
Önemli Gelişmeler
- “Dünya Engelliler Günü” mesajımız December 3, 2024