TBMM Genel Kurulunda, 12. Kalkınma Planı Oturumunda konuşan Parti Sözcümüz ve Batman Milletvekilimiz Serkan Ramanlı, “Türkiye’nin en yüksek gelirli yüzde 10’luk dilimi ile en düşük gelirli yüzde 10’luk dilimi arasında gelir farkının 14 kata kadar artmış olması, gelir dağılımındaki adaletsizliğe acilen bir neşter vurulması zorunluluğunu göstermektedir.” dedi.
Parti Sözcümüz ve Batman Milletvekilimiz Serkan Ramanlı,
partisi adına TBMM Genel Kurulunda 12. Kalkınma Planı Oturumunda konuştu.
Konuşmasında Ramanlı, ekonomik sorunların çözüme
kavuşturulması, gelir dağılımındaki adaletsizliklere neşter vurulması, doğu ve
güneydoğu illeri başta olmak üzere bölgeler arasında gelişmişlik farklarının
azaltılması konularına değindi.
Ekonomide yaşanan sorunların kaynağının serbest piyasa
ekonomisinin kontrol edilememesi ve faizlerin yükseltilmesine yönelik
politikaların sürdürülmesi olduğunu söyleyen Ramanlı, faiz artışlarıyla
birlikte paradan para kazanmaya teşvik edildiği ve söz konusu faiz artışlarıyla
birlikte üretim, istihdam ve finansmana darbe vurulduğuna vurgu yaptı.
Gelir dağılımındaki adaletsizliğe de değinen Ramanlı, en
yüksek gelirliyle en düşü gelirli arasındaki gelir farkının 14 katına çıktığına
dikkat çekti.
Doğu ve güneydoğu illerindeki gelişmişlik düzeyinin önceki
dönemlerde oluğu gibi geride kaldığını belirten Ramanlı, bölgeler arası
gelişmişlik düzeyinin azaltılması gerektiğini söyledi.
Maddi kalkınmayla birlikte manevi kalkınmamın da önemine
değinen Ramanlı, aile kurumunun sapkın akımların ifsat edici faaliyetlerinden korunması,
eğitim müfredatının ise batılı ve ideolojik dayatmalardan kurtarılması
gerektiğine vurgu yaptı.
Konuşmasında ayrıca Ramanlı, deprem mevzuatı, ana dilde
eğitim, sivil yeni bir anayasanın hazırlanması ve Kürt meselesinin çözülmesi
konularına da değindi.
“Yükselen faizler, yatırımlara
darbe vurmaktadır”
TBMM Genel Kurulunda 12. Kalkınma Planı Oturumunda
konuşmasına besmeleyle başlayan Ramanlı, faiz artışlarının yüksek enflasyonu ve
ekonomik krizleri tetiklediğini belirtti.
Yüksek faiz politikalarının paradan para kazananlara fırsat
doğurduğunu, dar ve sabit gelirlilerin ise hayat şartlarını zorlaştırdığını
belirten Ramanlı, “12. Kalkınma planında Ekonomik ve iktisadi hedefler önemli
bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda; enflasyonla mücadelede israfın ve aşırı
talebin önüne geçmek elbette önemlidir. Ancak bağlı kalınacağına vurgu yapılan
serbest piyasa koşullarının dayatmasıyla faiz artışlarına odaklanarak bunu bir
sopa olarak kullanmanın sakıncaları kalkınma planında görmezden gelinmiştir. Yükselen
faizlerin finansmana erişimde oluşturduğu zorluklar yatırımlara darbe
vurmaktadır. Çalışarak, üreterek, satarak, istihdamı artırarak kazanmak yerine
paradan para kazanma daha cazip hale getirilmektedir. Uygulanan faiz artışları
ve sıkılaştırmalar, yüksek enflasyonu ve ekonomik krizleri, sermaye sahipleri
için birer fırsata dönüştürürken, dar ve sabit gelirlilerin hayat şartlarını
daha da zorlaştırmıştır.” ifadelerini kullandı.
“Gelir dağılımındaki
adaletsizliğe acilen neşter vurulmalı”
Gelir dağılımındaki adaletsizliğe acilen neşter vurulması
gerektiğini belirten Ramanlı, “Planda “Enflasyonla mücadelede politikaların
gelir dağılımını iyileştirici yönde uygulanması” teorik olarak ortaya konulmuş
olsa da yatırımı ve üretimi baltalayan yüksek faiz artışları pratikte böyle bir
iyileşmeye imkân vermemektedir. Zaten bu tür mekanizmalar sonucu zengin – fakir
arasında uçurum daha fazla artmakta, servet dar bir kesimin tekeline geçmekte,
yoksulluk da toplumun çoğunluğunu esir almaktadır. Önceki planlarda, merkezi
bütçelerde ve Orta Vadeli Programlarda hedeflenen enflasyon ve istihdam
oranlarının, kişi başı milli gelir miktarının ve cari açığın minimize edilmesine
dönük projeksiyonların tutmadığı sır değildir. Kişi başı yıllık gelirin
artırılması kadar, gelir dağılımındaki adaletin sağlanması da önemlidir. Türkiye’nin
en yüksek gelirli yüzde 10’luk dilimi ile en düşük gelirli yüzde 10’luk dilimi
arasında gelir farkının 14 kata kadar artmış olması, gelir dağılımındaki
adaletsizliğe acilen bir neşter vurulması zorunluluğunu göstermektedir.” dedi.
“Güneydoğu ve Doğu
Anadolu illeri hala en yoksul iller sıralamasının başını çekmektedir”
Bölgeler arası gelişmişlik farkının azaltılması ve afet
riskine karşı ilgili mevzuatın güncellenmesi gerektiğini belirten Ramanlı, “10.
11. ve 12. Kalkınma planlarında Bölgeler arası gelişmişlik farklarının
azaltılması hedefleri ortaya konulduğu halde Türkiye’nin en fakir illeri sıralaması
halen değişmemiştir. Güneydoğu ve Doğu Anadolu illeri hala en yoksul iller
sıralamasının başını çekmektedir. Kalkınma Planında afet risklerinin
azaltılması için mevzuatın güncellendiği belirtilmektedir. Türkiye 1999 yılında
büyük bir deprem yaşadı. Sonrasında pek çok ilde de depremler yaşandı ama hala
mevzuatta bir güncellemenin yapılmamış olması çok büyük bir eksiklik olarak
göze çarpmaktadır.” diye konuştu.
“Maddi kalkınmanın yanı sıra manevi kalkınmanın
sağlanması da hükümetin asli görevlerindendir”
Maddi kalkınmayla birlikte manevi kalkınmanın önemine
değinen Ramanlı, “Maddi kalkınmanın yanı
sıra manevi kalkınmanın sağlanması da hükümetin asli görevlerindendir.
Dolayısıyla kalkınma derken yalnızca maddi kalkınma değil, manevi kalkınma da
hedeflenmelidir. Adalet, doğruluk ve merhamet gibi insani erdemlerle kuşanmış
bireyler ve erdemli bir toplumun inşası, bize göre hükümetin ve bir bütün
olarak siyasetin en önemli görevidir. Manevi kalkınmanın sacayaklarını ise
adalet, eğitim, aile ve kültür politikaları oluşturmaktadır.” ifadelerini
kullandı.
“Sapkın akımların aileyi
ve gençliği ifsat etmelerinin önüne geçecek somut adımlar atılmalı”
Aile kurumunun korunmasına yönelik somut adımların atılması
gerektiğini belirten Ramanlı, “Kalkınma Planında “ailenin korunmasına ve
güçlendirilmesine yönelik politikalar kapsayıcı bütüncül ve katılımcı bir
şekilde geliştirilerek uygulanacaktır.” denilmektedir. Ancak Kalkınma planında
belirtilen hedefler ile bugüne kadar ortaya konulan pratikler birbiri ile
çelişmektedir. Yine “Kadın ve erkeğin evlilik bağıyla kurulan, milli ve manevi
değerlerin taşıyıcısı olan ailenin her türlü zararlı eğilimden korunması ve
aile kurumunun güçlendirilmesi temel amaçtır” denilmektedir. Ancak uygulamaya baktığımızda, sapkın akımların
sözde sivil toplum kuruluşu hüviyetine bürünerek gençliği ifsat etmelerinin
önüne geçecek somut adımların atılmaması gibi bir tezatla karşı karşıyayız.”
dedi.
“Türkçe dışındaki diğer dillerin eğitimi konusuna yer
verilmemiştir”
Batı kaynaklı ideoloji dayatan eğitim müfredatının
eğitimdeki sorunların asıl kaynağını teşkil ettiğini ve ana dilde eğitime yer
verilmesi gerektiğini belirten Ramanlı, “Eğitim konusunda ise gerek akademik
gerekse de insan yetiştirmedeki başarısızlığın ana nedeninin Batı kaynaklı
ideolojik ve ezberci eğitim sistemi olduğu gerçeği ıskalanmıştır. Sistemin
temel felsefesinin sorunlu olduğu, pansuman tedbirlerle kemikleşmiş olan
sorunlara çözüm bulunamadığı ortadadır. Öte yandan, Türkçe dışındaki diğer
dillerin eğitimi konusuna yer verilmemiştir. Elbette Türkçenin doğru ve güzel
kullanımı önemlidir ancak aynı hassasiyet, vatandaşlarımızın anadili olan başta
Kürtçe olmak üzere, diğer dillerin eğitimi konusunda da gösterilmelidir.”
şeklinde konuştu.
“Ülkenin 1982
anayasasından artık kurtulması gerekmektedir”
Sivil yeni bir anayasa vurgusu yapan Genel Başkan
Yardımcımız ve Batman Milletvekilimiz Serkan Ramanlı, sivil bir anayasanın
getirilmesiyle Kürt meselesi gibi birçok kronik sorunun aşılmasına zemin hazırlayacağını
söyleyerek son olarak şunları kaydetti:
“Kalkınma planında yeni bir Anayasanın hazırlanması da hedeflenmektedir. Hemen herkesin hemfikir olduğu üzere ülkenin 1982 anayasasından artık kurtulması gerekmektedir. Etnik temelli yaklaşımlardan uzak, halkın inanç ve medeniyet değerleriyle barışık ve uyumlu bir anayasanın yapılması en acil ve birincil gündem olmalıdır. Bu konuda tüm siyasi partiler sorumluluk almalıdır. Şüphe yok ki yeni bir anayasa, maddi ve manevi kalkınmaya olumlu yönde etki edecek, ülkenin başta Kürt meselesi gibi kronik sorunlarının aşılması yönünde önemli bir zemin olacaktır.”
Önemli Gelişmeler
- Yapıcıoğlu: “Asgari ücrete ara zam yapılmalı” May 14, 2024
- İslam’a hakaret eden CHP’li vekile Demir'den cevap May 10, 2024